Ses ve Konuşma Modülü

‘WHOLE BRAIN METHOD’ KAPSAMINDAKİ BÜTÜNSEL BAKIŞ AÇISIYLA SENTEZ SES ve KONUŞMA TERAPİSİ PROGRAMLARI

Donanımlı öğrenciler yetiştirmeyi hedefleyen akademimizde öğrencilerimizin etkili konuşması üzerine çalışmalar yapılmaktadır. Bunun yanı sıra konuşmada sıkıntı yaşayan öğrencilerimiz için sentez programlar dahilinde seansların her basamağı sadece ilgili alanda uzman lisansa sahip terapistlerce gerçekleşir. Kişinin ihtiyacına göre kişiye özel oluşturulan sentez program süresince farklı teknikler uygulanırken her teknik için ilgili alanda uzmanlığa sahip farklı terapistler görev almaktadır. Teknikler kişinin tanısına göre birbirleriyle bağlantılar kurarak ilerler. Bu nedenle ilgili uzmanların aktif olarak birbirleriyle koordinasyon halinde olmaları önem arz etmektedir. Bu da ancak terapide görev alacak uzmanların aynı ekipte olmalarıyla mümkündür.

Ses Özel Eğitim bünyesinde Whole Brain Method, ‘Ses Konuşma Modülü’ kapsamında sentez program, Ankara’da Çayyolu Ümitköy merkezimizde uygulanmaktadır.

Whole Brain Method, Ses Konuşma Modülü’ndeki ses nefes teknikleri, diyafram çalışmaları, ses açma egzersizleri akciğer, diyafram, sinüs boşlukları, ağız boşluğu ve karın bölgesindeki boşluk gibi günlük yaşamımızda kullanmadığımız bölümleri aktif bir şekilde kullanarak sesin eğitilmesini sağlar. Ses eğitimi aldıktan sonra kişi sesini verimli ve kontrollü kullanarak konuşmasında daha bilinçli bir düzeye ulaşır ve kendini daha bilinçli ifade etmeye başlar. Yine Whole Brain Method kapsamındaki BGP Modülü’nde bulunan dinleti seansları bütünsel yaklaşımı destekleyerek gerçekleşen sentez programda önemli rol üstlenmektedir.

Nihayet Ülkemizde de uygulanmasına kurumumuz sayesinde başlanan yöntemle etkili sonuçlar alınmaktadır. Yaş sınırı olmayan modüllerden Ses Konuşma Modülü alanının ruhsatlı uzmanlarınca Ankara Çayyolu Ümitköy Merkezimizde uygulanmaktadır. Dil ve konuşma terapistlerimiz tarafından yapılan değerlendirmelerde bireydeki dil bozukluğunun dilin hangi bileşeni ile ilgili olduğu tespit edilir ve geniş bir plan dahilinde dili oluşturan tüm diğer bileşenler üzerinde değerlendirilir. Konuşma bozukluğu gibi şikayetlerde kişinin hangi sesleri rahatlıkla çıkarttığı hangi sesleri çıkartamadığı veya kelimelerin hangi yerlerinde sesleri kullanırken, hangi kısımlarda kullanamadığı gibi değerleri belirleyip testlere tabi tutarak, konuşmanın hızını ölçüp, akıcılık değerlendirmesi yaparak tedavi uyguluyoruz. Tanıma evresindeki yoğun analizler sonrasında uyguladığımız tedavide, dilin hangi bileşeni ve hangi konuşmanın hangi bölümünde ne kadar oranda bozukluk olduğunun belirlenmesi ile terapi planımızı hazırlıyoruz. Terapistlerimizin gerekli gördüğü durumlarda işitme testi, kulak burun boğaz ya da nörolojik muayeneler isteyerek devam eden tedavimizde tüm durumları kontrol altında tutuyor, analiz ediyoruz.

Sanat bölümümüzün de dahil olmasıyla ve BGP modülüyle beraber uygulanmaktadır. konuşma güçlüğü çeken öğrenciler için Sanat / Müzik Üniversiteleri ses bölümleri mezunu, TRT sanatçısı, eğitmenler eşliğinde ses nefes tekniklerini, diyafram çalışmalarını, ses açma egzersizlerini  de içeren bire bir özel eğitim programı izlenmektedir.

İlerleyen dönemde öğrencinin gelişimine göre dilin fonetik yapısı üzerine çalışmalar, artikülasyon çalışmaları yapılmaktadır. Konuşmada sıkıntı yaşayan ancak şarkı söylemede sıkıntı yaşamayan öğrenciler veya konuşamayan ancak belli düzeyde şarkılara reaksiyon gösteren öğrenciler için şan destekli (Ses Eğitimi) programlar, müzik terapi ve ritim terapi gruplarıyla eş zamanlı gerçekleşmektedir. Öğrencinin yaşına ve düzeyine göre seansların devamında öğrencinin drama gruplarına katılımı sağlanmaktadır.

Konuşma bozukluklarının çeşitlerine değinildiğinde; Söyleyiş bozuklukları ki kendi içerisinde 4 çeşide ayrılır. Atlamalar; Sözcüklerin yalnız belirli kısımlarının söylenmesi örneğin araba değil de “arba” denmesi. Yerine koyma; Sözcüğün ortasında veya başında ki seslerin yerine başka seslerin kullanılmasıdır. Örneğin; “Arı” yerine “ayı” denmesi. Eklemeler; Sözcüklerdeki bulunan fazla sesleri içerir. Örneğin; “Aşağı” yerine “assağı” denmesi. Çarpıtmalar; Konuşma, ses kapsamında olmayan yeni seslerin meydana çıkartılmasıdır. “Araba” yerine “abaa” denmesi. Ayrıca Dil ve Konuşma Güçlüğü çeken bireyler ses bozukluklarından kaynaklı bu sorunlar ile karşılaşmaktadırlar. Ses bozukluğundan kaynaklanan problemlerde ses perdesi; Kişinin ses perde bakımından cinsiyetine, yaşına göre olması gereken seviyeden daha yüksekte veya alçakta olmasıdır. Ses yüksekliği ise; Sesin çok yumuşak veya düşük seviyede ya da tam tersine yüksek olarak çıkarılmasıdır. Ses kalitesi; Sesin boğukluk özelliklerini taşıması olarak da adlandırılabilir.

Konuşma akışında yaşanan bozukluklarda dil ve konuşma güçlüğü yaşayan bireylerin şikayetleri arasında yer alır. Bir kapsamda acele ve karmaşık konuşma; Hızlı, düzensiz, karmaşık şekilde seslerin çıkartılmasıdır. Genellikle kekemelik ile karıştırılır. Kişi ifade etmek istediklerini anlatamaz ve kekeleyen kişilerin tersine problemlerinin farkında olmazlar. Konuşabilirler ancak nadiren kekelerler. Bir diğer problem ise günümüzde sıklıkla görülen kekemeliktir. Kekemelik; Normal olmayan durumlarda tekrarlar ve duraksamalarda veya gerekli seslerin, hecelerin, veya hareketlerin uzatılmasında ortaya çıkar. Bu tarz belirtilerin yanı sıra kişinin yüz mimikleri ve jestleri konuşmayı engeller hali ve konuşmaktan kaçınır hali ve kaygıyı içinde bulundurur. Dil bozukluklarının çeşitleri hakkında bilgi vermek gerekirse bunu üç temel maddeye bağlayabiliriz. İlk olarak Gecikmiş Dil; Çocukların gelişimlerine uygun vakit aralıklarında beklenen dil gelişimlerini gösterememeleri durumlarında ortaya çıkan ifade etme güçlükleri durumlarına, ve bu durumlarda yaşanan sıkıntılara gecikmiş dil olarak bakılır. Dil ve Konuşma güçlüğünde bir diğer sorun ise Söz yitimi; Dillerini başarılı bir şekilde geliştiren çocuklar beyin sarsıntısı gibi nörolojik kazalar sonrasında fikirlerini düzenleme, anlatma ve algılama yeteneklerini yitirebilirler ve bu doğrultuda okuma yazma, heceleme, sembolleri kullanmada, ve bunlara bağlı olarak konuşmada problemler yaşayabilirler. Belirli durumlarda olan dil yetersizlikleri ise; Dil gelişimleri, sosyal ve bilişsel olarak geride olan ancak herhangi bir, beyin sarsıntısı veya kaza durumu geçirmemiş bireylerde görülür. Dili etkili bir biçimde kullanamazlar ve konjenital söz kayıpları veya gelişimsel söz yitimi olarak isimlendirilebilirler. Temelinde ise bu sorun beyin fonksiyonlarının eksikliğinden kaynaklanabilir.

Dil, konuşma, ses bozukluğu, iletişim, konuşmada akıcısızlıklar (Kekemelik, hızlı konuşma vb.) üzerine tedavi programları uygulanmaktadır.

Dil ve Konuşma Terapistlerinin Alanları Nelerdir?

Dil ve konuşma terapistleri, bireylerin etkili iletişim becerileri oluşturmalarına yardımcı olmak amacı ile çeşitli alanlarda hizmet verir. Bunlar;

  • Artikülasyon bozukluğu ve/veya Fonolojik bozukluğu olan bireylere konuşma seslerinin uygun üretimini öğretmek.
  • Kekemelik ve akıcılık bozukluğu olan bireylerin daha akıcı konuşmasını sağlamak.
  • Dil ve konuşma gelişimi geciken bireylere yardımcı olmak.
  • Sesi ile ilgili problem yaşayan kişilerde ses terapileri uygulamak.
  • Afazik bireylerin dil ve konuşma becerilerini tekrar öğrenmesi için yardımcı olmak.
  • Yutma sorunu yaşayan bireylerin değerlendirilmesi, beslenme biçimlerinin ayarlanması ve yutma becerilerinin geri kazanılmasına yönelik tedavileri uygulamak
  • Bireylerin iletişiminin etkililiğini arttırmak. Sözel olmayan iletişim gibi günlük iletişim becerilerini geliştirmek
  • İleri düzeyde konuşma sorunu olan bireyler için destekleyici ve alternatif iletişim sistemlerini değerlendirmek, seçmek ve geliştirmek
  • Dil ve konuşma bozukluklarını önleme yolları ile ilgili topluma ve bireylere önerilerde bulunmak.

Dil ve konuşma bozukluklarında erken müdahale neden önemlidir?

Dil ve konuşma sorunlarında erken tanı ve tedavi, çocuğun zihinsel gelişiminde çok önemli rol oynar. Soruna müdahale edilmesi zihinsel ve dilsel gelişimin dışında, çocuğun ileride sorun yaşaması olası diğer alanlar olan davranış, duygusal gelişim, öğrenme, okuma ve sosyal alanlardaki gelişimini de olumlu olarak etkilemektedir.

İnsanlar arasındaki iletişimi sağlayan yöntemler arasında en önemli bölümü konuşma, dolayısıyla ses oluşturmaktadır. Sesimiz aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi aktarır ve yine karşımızdaki kişilerin duygularını sesi aracılığıyla algılayabiliriz. Sesi ile ilgili problem yaşayan kişilerin psikolojik, mesleki, sosyal ve duygusal uyumu bu durumdan etkilenmekte hatta bu durum işi gereği sesini yoğun olarak kullanan şarkıcı, oyuncu, spiker, öğretmen gibi meslek gruplarından kişilerde meslek kaybı gibi durumlara da yol açabilmektedir.

Bu nedenle ses bozuklukları bireyler arası iletişimi etkileyen bir sorun olmaktadır.  Toplumumuzda insanların %80’i yaşamının herhangi bir bölümünde ses bozukluğu yaşamakta, %7-9’unun ise kronik ve kalıcı ses hastalığı bulunmaktadır. Bu oran hayatını sesiyle kazanan insanlarda çok daha yüksektir.

Ses bozukluğu en genel ifade ile sesin normalden farklı çıkması anlamına gelir. Halk arasında ise sesin normalden az veya hiç çıkmaması şeklinde bilinir. Sesteki çatallanma, kalınlaşma, iniş çıkışlar, boğuk ses ve diğer tüm farklılıklar ses bozukluğu olarak değerlendirilir. Ses çıkarmamızı sağlayan organlarda oluşan bir problem seste bozulmaya yol açar. Sıklıkla sesin gerçek kaynağı olan ses telleri üzerinde oluşan en küçük problem ses tellerinin titreşimini bozmakta ve seste bozulmaya yol açmaktadır. Sesin bozuk çıkmasının pek çok farklı nedeni olabilir. Ses bozukluğu doğumdan itibaren var olan yapısal bir probleme, sonradan gelişen bazı hastalıklara ya da kullanım hatalarına bağlı olabilir.

Ses bozuklukları büyük oranda hatalı ve yanlış kullanım sonrası oluşur. Hatalı ve yanlış kullanımlar devam ettiğinde ses kalitesi zaman içinde bozulmaya başlar nodül, polip gibi ses problemleri de yine yanlış ve hatalı kullanımlara bağlı gelişebilir. Ses bozukluklarında farklı tedaviler uygulanmaktadır. Bunlar medikal tedaviler, cerrahi tedaviler ve ses terapisidir.

Ses terapisi, ses bozukluklarında başlı başına uygulanan bir tedavi olacağı gibi medikal ve cerrahi tedavilere ek olarak da uygulanabilmektedir. Ses terapisi, ses üretim şeklini değiştirmek amacıyla kullanılan davranışsal bir tedavi yöntemidir. Ses terapisi ile hastaya doğru ses üretimini öğreterek,  bu tekniği gündelik konuşma sırasında kullanması sağlanır. Yanlış ve hatalı ses kullanma alışkanlığı ses tellerinin titreşim dinamiğini bozmaktadır. Ses ile ilgili bozukluklar da buna bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Ses terapisi bu durumu düzelterek ses üzerinde bir iyileşme sağlar. Ayrıca kullanım hatalarına bağlı gelişen ses problemlerinde bir cerrahi tedavi uygulandığında kişinin tekrar aynı hatalı kullanıma devam etmesi problemin tekrarlama riskini arttırır. Bu nedenle cerrahi sonrasında da kişilere ses terapisi uygulanarak bir daha aynı problemi yaşamamaları sağlanır. Bu nedenle ses terapisi hem iyileştirici hem de koruyucu bir tedavidir.

Ses terapisi bu alanda uzmanlaşmış dil ve konuşma terapistlerince uygulanan bir tedavidir. Sesi ile ilgili sorun yaşayan birçok olguda ses terapisi ile olumlu sonuçlar alınmaktadır. Ses terapisi iki aşamada uygulanmaktadır. Bunlar dolaylı ve doğrudan terapilerdir. Dolaylı ses terapisi yanlış ve kötü ses kullanıma neden olan davranış şekillerine ilişkin hasta eğitimi, vokal hijyen, davranışsal aşırı vokal zorlamanın azaltılması basamaklarından oluşur. Doğrudan terapide hastanın iyi ses üretimini sağlayabilecek spesifik tekniklerin kullanımını içerir. Tekniklerin seçimi probleme göre değişiklik gösterir.

RANDEVU ALMAK İÇİN

TEL: 0(312) 235 2357

ADRES: Osmanağa Konakları, 2432. Cadde, 2494/3 Sokak, (Ana Cadde Liva Pastanesi, HSBC Bank yanı) Ümitköy, Çayyolu / Ankara

“Ses Getiren Sonuçlar”

mehmetSes ve Konuşma Modülü