Özel Eğitim Ankara’da Ses tarafından Whole Brain kapsamında belirli öğrenci gruplarına yoğunlaşılması gerektiği konusunu netleştirmiştir. Bu bağlamda özel eğitime ihtiyacı olan öğrencinin kendi grubundaki öğrencilerle birlikte eğitim almasının psikolojik ve pedagojik bazda gerekliliği eğitimci, profesör ve doktorların uzun yıllardır tekrarlarıyla birlikte akademi/eğitim kurumu olarak da hayata Ümitköy’de geçirilmiştir. Özel eğitim ihtiyacındaki disleksi, dikkat eksikliği, hiperaktivite gibi öğrenme güçlükleri için Ankara’da gruplara göre özel eğitim merkezi anahtarı en doğrusu olarak büyük ses getirmiştir. Ülkemiz için özel eğitim Ankara Ümitköy’de bu pencereyi açmış ve genişletmeye devam etmektedir. Öğrenci adaylarımızın bizlerle olan ilk irtibatı, tanışma safhası en önemli basamaklardandır. Ülkemizde diğer illerdeki ve Ankara’daki özel eğitim merkezleri özellikle, disleksi, dikkat eksikliği, hiperaktivite, diskalkuli, disgrafi, özel öğrenme güçlüğü, dil ve konuşma alanlarındaki öğrenciler için psikolojik olarak elverişli değildir. Çünkü bu özel eğitim merkezlerinde ağır düzeyde tanıları bulunan öğrenciler her zaman çoğunluktadır ve diğer tanıdaki öğrencilerle birlikte aynı çatı altında eğitim almaktadırlar. Bu durumun eğitim esnasında probleme sebep olmasının yanı sıra ilk tanışmada da problem olduğu çok sık görülmektedir. Eğitim ve uygulamaların öğrenciyle devamı halinde ilk tanışmada neler olduğu, onun penceresinden eğitim alacağı yer ile ilgili ilk izlenimler hayati önem taşır. Bu nedenle “Whole Brain Method” kapsamında “Ses Özel Eğitim” olarak öğrencinin eğitim ve uygulama evresinin en verimli şekilde gerçekleşebilmesi adına ilk tanışma olan Analiz evresi için bazı kurallarımız var. Öncelikle öğrencinin kurumumuzu zihninde hiçbir şekilde hastane ile bağdaştırmaması büyük önem arz etmektedir. Bünyemizde psikologların, terapistlerin, nöro-psikologların mevcudiyeti nedeniyle öğrencinin beyninde durumu hastanelerin psikiyatri birimleriyle bağdaştırmasının normal olduğu düşünülmemelidir. Çünkü öğrencinin bu durumu tıbbi şekilde algılaması gerekliliği kesinlikle söz konusu değildir. Öğrencinin, bünyemizdeki psikologları, terapistleri, nöro-psikologları okuldaki sınıf, branş öğretmeni veya rehberlik öğretmeni gibi beyninde kodlaması daha sağlıklı olacaktır. Diğer taraftan bilindiği üzere Ülkemizde özel eğitim sağlayan kuruluşların hemen hemen hepsi ticari nedenlerle bünyelerinde aslında tıbbi bir müdahale olarak görülebilecek olan “Fizik Tedavi” birimini barındırmaktadır. Öğrenciler bu kurumlara gittiğinde travma yaşayabilmekte ve kendilerini zihinlerinde belli bir gruba dahil etmektedirler. Beyinlerinde yaptıkları bu kodlamayı sonradan değiştirmek düşünüldüğünden çok daha zordur. Kurumumuz Öğrenme Güçlüğü, Disleksi, Diskalkuli, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite alanlarında çalışmaktadır ve bünyesinde “Fizik Tedavi” birimi barındırmamaktadır. Okulumuz bir sanat merkezi, etüt merkezi görüntüsünde dizayn edilmiştir ve öğrenci adaylarımız analizlere gelirken velilerce bir sanat merkezine, etüt merkezine geliyormuş gibi bilgilendirilmelidir. Yaşlarının ilerlemesiyle ihtiyacı olmasına rağmen özel eğitim okullarına gitmeyi reddeden bu gruptaki öğrenci sayısı tahmin edilenden çok daha fazladır. Biz okulumuzu tüm bu sorunların karşısında bir çözüm olarak projelendirdik ve bu gruptaki öğrencilerimiz için tasarladık. Bu nedenle velilerden ricamız, tam ve kalıcı sonuçlara ulaşmak için öğrenci adaylarımızı analizlerimize getirirken onlara bir sanat merkezine, etüt merkezine gideceklerini söylemeleridir. Bilindiği üzere psikolojik ve pedagojik bazda en doğru olan, öğrencinin kendi grubu dışındaki bireylerle destek eğitim almaması, sadece kendi grubundaki bireylerle birlikte eğitim almasıdır. Akademimiz, bu konuda ilk olmakla birlikte RAM Raporuyla eğitim konusunda da bu alandaki fikriyle resmi olarak ilk kuruluştur.
Özel eğitim, özel durumları olan, farklı bir konuma sahip olan öğrencilerin mevcut potansiyellerinin üstüne çıkmaları için oluşturulmuş, farklı olma durumlarını probleme dönüştürmeyi engelleyen bir programdır. Ayrıca problem hisseden kişiyi verimli hale getirerek bağımsız bir birey olmasını destekleyen becerilerle dolu bir eğitimdir. Whole Brain Method kapsamında Ankara’da özel eğitim üzerine eğitim ve uygulama seansları bütünsel tekniklerle uygulanmaktadır. Bütünsel yaklaşımla gerçekleşen eğitim ve uygulama şekli Dünya’da başarı oranı en yüksek olan yöntemdir. Whole Brain dahilinde kişinin ihtiyaç alanlarının ve bu alanların yoğunluklarının tespiti yapıldıktan sonra tam ve kalıcı sonuca ulaşmak amacıyla oluşturulan rapor doğrultusunda program yapılmaktadır. Bu planlama kişinin özel eğitiminin tümünü kapsamaktadır. Özel Eğitime yönelik uygulamalar tek yönlü gerçekleştirildiğinde yeterince fayda sağlamamakta, öğrencilerde pozitif sonuçlar gözlemlenememektedir. Her öğrenci için özel eğitim programları oluşturulmalı ve bu programlar oluşturulurken uygulamalar tek yönlü tutulmamalıdır. Eş zamanlı uygulamalar sonuç vereceği için uygulamadan önce analiz, tanılama, uygulama esnasında da öğrenciyi tanımayla birlikteki gözlemleme evreleri büyük önem arz etmektedir. Ayrıca eş zamanlı uygulanmayacak olan modüllerin doğru sıralama ile yapılması da yine büyük önem arz etmektedir. Özel eğitim Ankara’da kanıtlanmış yeni bakış açısıyla kabuk değiştirdi.
Whole Brain Method’un tam ve kalıcı sonuçlar için akademi (eğitim kurumu) bazlı pilot uygulaması Ankara’da T.C. MEB Ses Özel Eğitim bünyesinde gerçekleştirilmiştir ve uygulanmasına devam edilmektedir. Ses Özel Eğitim kadrosunun 1995 yılından itibaren Ankara Çayyolu Ümitköy’de, kendi akademilerindeki ve okullarındaki, sonrasında Ankara’nın diğer bölgelerindeki öğrenme yöntemleri odaklı eğitim uygulamalarından ve araştırmalarından alınan veriler Whole Brain Method’un bugünkü haline gelmesinde büyük pay sahibidir. Büyük yankı uyandıran method, temelini oluşturan bütünsel yaklaşımda, beyin gelişim programları üretirken nörobilim, psikololoji, sanat, sosyoloji, eğitim ve pedagoji alanlarında bağlantılar kurarak ilerler.
Akademik başarısı, potansiyelinin altında kalan öğrenciler, dikkat eksikliği, hiperaktivite, disleksi, diskalkuli, disgrafi, üstün zekalı ve öğrenme güçlüğü tanıları olan öğrenciler için uzmanlar farklı alanlarda çok yönlü destek, özel eğitim ve birçok farklı uygulama öneriyor. Dünya’da uzmanların temel olarak önerdiği destek alanlarının başında psikoloji ve özel eğitim gelirken bu alanlar kendi içlerinde birçok alt başlıkları barındırıyor ve bu alt başlıkların öğrencinin özel ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmesi gerekiyor. Detaylı inceleme sağlanmadan bu alanların alt başlıklarının şekillenmesi mümkün değilken veli ve öğrenciler, kısa uzman ziyaretleriyle yönlerini belirlemeye ve yol almaya çalışıyorlar. Bu durum en tabii haliyle sonuç vermiyor. İki destek alanı psikoloji ve özel eğitim ile birlikte uzmanlar bu öğrencilere nörobilim, sosyoloji, sanat, ergoterapi alanlarında seanslar öneriyor. Yine bu alanların da öğrencinin özel durumuna, ihtiyacına göre şekillenmesi, detaylandırılması gerekiyor. Tüm bunlarla birlikte bütün alanlarda gerçekleşecek eğitimlerin ve seansların genel olarak eş zamanlı tutulması ve öğrenciye uygulanması esnasında uzmanların gözlemlerinin mevcudiyeti büyük önem taşımaktadır. Çünkü bu esnadaki uzman gözlemleri, öğrencinin detaylı analizine imkan verir. Gözlem sahası farklı alanların tek bir çatı altında uygulanması suretiyle ne kadar genişletilirse o kadar detaylı bir analiz sağlanır. Detaylı analiz sayesinde bireyin gelişimini sağlayan unsurlarla ilgili daha net veriler elde edilir. Bu verileri, eğitimci ve uygulayıcıların birbirlerine aktarmaları sayesinde bütün alanlar daha etkili hale gelir ve her birinin daha hızlı şekilde verimleri artar.
Farklı alanlardaki çok sayıda farklı uzmanın birbirleriyle koordinasyonları hedefe ulaşma sürecini hızlandıran unsurdur. Farklı alanlardaki uzmanların aynı çatı altında olabilmesiyle sağlanan “uzmanların birbirleriyle koordinasyonu” bütünsel yaklaşımın anahtarlarındandır. Ergoterapi kriterleri de göz önüne alındığında uzmanların her özel birey için tek merkezde programlanması ve ilgili birey için yakın kontak / bilgi aktarımı / inceleme sürecinde olmaları başarıya ulaşmadaki en önemli etkendir. Gözlemlerden elde edilen verilerin yoğunluğunun ve akış hızının artması için pratiğe dökülmesi, faydalı olacak formlara dönüştürülmesi ve planlanması gerekir. Bunu sağlamak için psikologların eğitim ve uygulama sahasında aktif rol üstlenmesiyle birlikte mutlaka eğitim yöneticilerine ihtiyaç duyulur. Burada sözü edilen bütünsel yaklaşım Whole Brain Method’un kısa bir özeti olarak nitelendirilebilir. Whole Brain Method, içeriğindeki 13 farklı modülle bütünsel yaklaşımı maksimum düzeyde programlamıştır ve öğrencinin ilk analiz evresinden sonra 13 modülden hangilerine ne düzeyde ve yoğunlukta ihtiyaç duyduğu tespit edilerek bir rapor, ilerleme planı ortaya çıkartılır. Whole Brain Method dahilindeki 13 Modül 4 gruba ayrılır. Bunlar; Beyin Gelişim Modülleri, Psikolojik Modüller, Akademik Modüller ve Sanat Modülleridir. 13 Modülün içinde toplam 72 farklı uygulama ve alt yöntem bulunmaktadır. Analiz sonucunda öğrencinin programı hazırlanır ve eğitim / uygulama evresi başlar. Bununla birlikte daha önce belirtildiği gibi bütünsel yaklaşımda, Whole Brain Uygulayıcısı olan uzmanlarca, eğitim ve uygulama sürecindeki gözlemler ve sürekli analizlerle toplanan veriler fayda sağlayacak formlara dönüştürülerek metoda dahil edilir. Whole Brain Uygulayıcıları, 13 modül ile öğrencilerin bütün alanları kapsayan bir sürece tabii tutulabilmesinden, alanların her birinin detaylandırılmasından, öğrencinin ihtiyaçlarının özelleştirilmesinden, eğitim ve uygulamaların eş zamanlı takibini sağlamaktan sorumludurlar. Öğrencinin ailesi, devam ettiği okuldaki yönetici ve öğretmenler ve Whole Brain Uygulayıcılarının entegre halde süreçte rol alması, metodun başarısı için önemli temeli oluşturur. Whole Brain Method kapsamındaki 2 modülün içeriğinde bulunan bu entegrasyon sağlanırken Whole Brain Uygulayıcılarına büyük görevler düşer.
Bütünsel Teknik; Beyin Gelişim Modülleri, Psikolojik Modüller, Akademik Modüller ve Sanat Modülleri olarak 4 farklı alanın eş zamanlı şekilde bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. En tabii haliyle 4 farklı alandaki onlarca alt yöntem ve farklı uygulamanın tek bir merkezde takip edilmesi en büyük ilerlemeyi getirir. Bu noktadaki en önemli unsurlardan biri de 4 farklı alandaki teknolojilerin, süreç yönetiminin, organizasyon altyapısının, yöneticilerin, uzman niteliklerinin, uygulayıcı niteliklerinin, ekipmanların, kaynakların, materyallerin ve bilimsel altyapının en ileri seviyelerde olmasıdır. Bu nedenle her yıl tüm Dünya’dan yüzlerce başvuru, talep gelmesine rağmen Whole Brain’in akademibazlı (Eğitim Kurumu Bazlı) şubeleşmesi pratikte verimli olmayacağı için kabul edilmemiştir. Bunun yerine başvuru sahiplerine Whole Brain’in uygulayıcı alanında bulunmaları önerilmiştir. Bir Whole Brain Akademisi’nin aktifleşmesi için öncelikle uzun yıllar sürmüş metot eğitimi, pratik eğitimi ve organizasyon alt yapısı gerekmektedir. Bu da Whole Brain Method’un uygulanabilmesi için uzun yıllar metodun eğitiminin alınmasını ve metodun ihtiyaç duyduğu organizasyon alt yapısı için yıllar süren kuruluş sürecini gerektirmektedir. Bir Whole Brain Akademisi’nin ancak bu kriterler bir araya geldiği zaman aktifleşmesi mümkün olabileceği için Whole Brain’in akademi (Eğitim Kurumu) bazlı alanı, zorluk seviyesi en yüksek olanıdır. Diğer taraftan akademi bazlı Whole Brain Method’la tüm modüllerin tek merkezde uygulanmış hali metodun en etkili halidir. Tüm modüllerin tek bir merkezdeki aktifliğinin sağlanmasıyla akademi olarak uygulanabilmiş Whole Brain Method’tan faydalanan öğrenciler teknik olarak mümkün olan maksimum ilerlemeyi kaydedeceklerdir.
Özel eğitim Ankara’da uluslararası bir model ile alana ışık oluyor. Yazının başlangıcında belirtildiği üzere özel eğitim ancak öğrencinin kendi gurubundaki öğrencilerle birlikteyken sağlandığında fayda getirmektedir. Özel eğitimin maksimum faydayı sağlaması için Ankara’da Türkiye’deki ilk proje hayata geçirilmiştir ve model oluşturmaya devam etmektedir. Özel eğitim Ankara Ümitköy’de Ses tarafından oluşturulan bakış açısıyla yaşayabilmeye başlamıştır ve artık son yıllarda yayılmış, genişlemiştir. Bu nedenle analiz evresi sonrasındaki eğitim ve uygulama evresinde de lütfen öğrencilerimizi bir sanat merkezinde, etüt merkezinde eğitim gördükleri şeklinde bilgilendirmeye özen gösteriniz.